Erdoğan Operasyonu 2008 yılında yayımlandı. Bu tarihten itibaren de meraklı okur tarafından ilgiyle karşılandı ve art arda baskılar yaptı. O dönemin siyasi atmosferinde 2007 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan 367 krizi ve bundan hemen sonra 2008'de Adalet ve Kalkınma Partisi'ne karşı açılan kapatma davası büyük yankılara neden olmuş ve ülkede siyasi bir belirsizlik doğacağına dair çeşitli kaygılar ortaya çıkmıştı. Bugün görüyoruz ki "Erdoğan Operasyonu" henüz tamamlanmış bir operasyon değil. 2007-2008 yıllarında başarılamayan tasfiye girişimleri o tarihten sonra Gezi Olayları (2013) 17-25 Aralık (2014) ve 15 Temmuz Darbe Girişimi (2016) gibi büyük siyasi operasyonlarla yeniden sahneye konulmaya çalışıldı.
Prof. Dr. Mahir Kaynak ve Ömer Lütfi Mete geniş perspektifli bakış açılarıyla bu iki olayı enine boyuna irdeliyor ve meselenin yalnızca ulusal düzeyde olmadığını işin içinde küresel sermaye ve küresel aktörlerin yer aldığını özellikle vurguluyor: Türkiye'nin geleceğinin nereye doğru seyrettiği ülkenin başına geçirmek üzere nasıl bir lider tasarlandığı aktörlerin Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası üzerinde oynamak istediği oyunlar ABD-Rusya ilişkisinin uluslararası ve bölgesel siyaseti nasıl etkileyeceği vb... Üstelik iki yazar Türkiye'nin geleceği ile ilgili çeşitli öngörülerde bulunuyor ve bir nevi siyasi beyin jimnastiği yapıyor. Böylece hem zihin açıcı hem de resmin tamamını gözler önüne seren bir bakış açısıyla el atıyorlar meselelere. Bilhassa öngörüleri ve vurguladığı gerçekler açısından bu kitabı şimdi yeniden ve başka türlü okumak gerektiği ortada.