"Kitapların sürekli arka yüzünü okumakla bir yere varamazsın dostum. İçine girme zamanıdır artık bir kitabı!."
Cihan Demirci o çılgın kalabalıktan uzakta inatla sürdürüyor mizahını... Mizahımıza 80'lerde yeni bir soluk ve yeni bir tarz getiren o "sarı renkli" dergilerden yetişme tuhaf mizahçılardan biri işte...
80'lerde Amerikan yönetiminden izin almaksızın dilimize ve mizahımıza yerleştirdiği o masumane "Geyik Muhabbeti" deyiminin bugün pompayla yükseltilen değerlerin elinde geldiği nokta tabii ki onu herkesten çok rahatsız ediyor... Ve Cihan Demiri gene sessizce "Geyik Muhabbetleri"ni içki sofralarına soğuk bir meze olarak bırakıp bu kitapla birlikte kalkıyor artık uzunca bir süredir hesabı ödenmeyen "Geyik" masalarından...
'O "Geyik Muhabbetleri" dizisini dizinin 3. kitabıyla noktalarken bu kez karşımıza Kutsal Kelime Avcısı kimliği ile çıkıyor. "Söz Hapsi"ne aldığı kelimelerle sürekli oynuyor. Elindeki susturuculu harflerle meşhur "asık suratlı toplum"un her an ensesinde geziniyor. Kimi zaman ansızın dibe dalıp dipnotlarını çıkartıyor hayatın... Ve birden sözünün önünü kesiyor!... Gözden kaçanları da sözden kaçanları da yakalıyor mizahıyla. Belki bir "Dilperest" o belki de "Dilsel Taciz" peşinde sürekli!.. Mizahsen mi yapıyor sizce?.. Arka arkaya ateşliyor laforizmalarını... "Kelimelerle oynamak ve sıcak bir sözlüğün dibinde kıvrılıp uyumak hoşuma gidiyor." diyor bir yerde. Bir dile vurulmuş ama "Saçma"ları da kimilerinin kıçında!.. Düşük cümleler bırakıyor arkasında. Ona da işaret gelmiş en yukardan!... Lakin noktalama işaretleri bunlar!.. O yıllardır "Ünlem" peşinde koşuyor.