Fıtri ve vahyi olanı hayatın dışına iten her türlü yabancılaşmadan hicret edip tevhid ve adaletin kimlik ve kişilik aşılayan muhkem alanını oluşturmak her Kur'an talebesinin öğrendiği temel görevdir. Tevhidi değerlere sahip çıkanların köklerinde ıslah veya öze dönüş hareketlerinin tarihi derinliği vardır. Bu derinlik müslümanları İslam'a salt bir tarz-ı siyaset olarak yaklaşma pragmatizminden koruduğu gibi onlara İslami direnişin ve Kur'an nesli inşasının sorumluluğunu da yükler.
Türkiye'deki Tevhidi düşüncenin bilinçlenme teblih ve mücadele seyrinde yaşanan ciddi zaaflar kadar önemli kazanımlar da olmuştur. Geleceğe güvenle bakabilmek için tarihimizin değerini bilmek gerekir. Fakat köklerimizin değerlendirilmesi "dışarı" dan gelen yanlış veya saptırıcı yaklaşımların etkisiyle değil. "içeri"de kökleşerek duayı ve tövbeyi özeleştiri bilen birikimimizin adil ve direngen değerleriyle tahlil edilmelidir.
Bu çalışma söz konusu süreci bütüncül içeriden ve Kur'an eksenli bir bakış açısıyla çözümleyip yorumlama konusunda yeni ve sahici satırbaşları açmaya katkıda vulunmayı amaçlamaktadır.