Tarihin kaybettiği bütün insan topluluklarının mutlaka hak ya da batıl bir dine mensup oldukları sosyolojik bir vakıadır. Günümüzde de bu böyledir. Bilinen en ilkel topluluklardan en gelişmiş milletlere kadar hepsi bir dine sahiptir.
Bizler Müslüman-Türk milleti olarak Cenab-ı Hak'ın göndermiş olduğu son din olan İslamın müntesibi olmaktan şeref ve bahtiyarlık duyuyoruz.
Bir dine inanmak o dinin prensiplerini bilmek ve gereklerini yerine getirmekle bir anlam ifade eder. Bunun içindir ki değişik dinlere mensup şahıs ve kuruluşlar kendi dinlerinin propagandasını yapmak amacıyla yoğun bir gayret içerisindedirler.