Bahadır'ın öykülerinde zaman ve mekânın kimileyin iç içe geçişine kimileyin de parçalara bölünüp yeniden yorumlanışına tanıklık edecek okur. Yazarın "normal" ile "anormal" olanın arasındaki incecik çizgide gidip gelen karakterleri dış özeliklerinden çok iç dünyaları algıları tutkuları ve yapıp ettikleriyle canlanacak gözünüzde.
Hayalin gerçeğe ışığın karanlığa teslim olduğu bu tekinsiz öyküleri okurken hem ürperecek hem şaşıracak hem de edebiyatın tadına varacaksınız.
Boşluğa Gülümsemek okurların kaçırmaması gereken bir kitap.
"Toprak kulaklarımızı patlatan bir sesle yarılmaya başladı. Tanrım! Bütün şehir sisle beraber dönüyordu birkaç saniye içinde evrenin merkezine bir delik açıldı sanki. Şehir kayboluyordu. Arkadaşlarımdan bazılarının çığlık atarak çökmekte olan sise fırladıklarını gördüm. Artık hiçbir şey düşünemiyordum kulaklarımdan sıcak birşey sızıyordu sonra her şey bitti."