Gerilim romanının kraliçesi...
İskoçya'nın en meşhur dedektiflerinden Başmüfettiş Jeremy Faro'nun kızı Rose McQuinn çocukluk aşkı Danny McQuinn'in peşinden Amerika'ya gidip onunla evlenir. Birlikte geçirdikleri on yılın ardından Dedektif Danny McQuinn bir daha dönmemek üzere ortadan kaybolur. Rose kocasının öldüğünden emin olmasa da güvenliği için İskoçya'ya dönüp kendine yeni bir hayat kurmaya karar verir.
Gizlilik garantili bayan dedektif Rose McQuinn St Anthony Şapeli'nin yıkıntıları arasında bir kadın cesedi bulur. Kadın boynundaki eşarpla boğulup öldürülmüştür. Olayı asıl ilginç kılansa Rose'un rastlantı eseri oradan geçen bir polis memuruna teslim ettiği cesedin ortadan kaybolmasıdır daha da ilginci sözde polis memuru da ortalarda yoktur. Sevgilisi Dedektif Jack Macmerry'yi bile cesedin varlığına inandıramayan Rose olayın peşini bırakmaz ve Edinburgh Polisi'ne kaybolduğu bildirilen kadınları bir bir mercek altına alır. Üstlendiği bu yeni dava Rose'un o engin hayal gücünün bile ötesinde akıl almaz bir sonla noktalanacaktır.