Maden Hukuku hakkında yeteri kadar yayın bulunmamaktadır. Hukuk Fakültelerinde bu konunun derslerinin açıldığı etraflı biçimde irdelendiği farklı fikirlerin ortaya konulduğu söylenemez. Kanunlaşma aşamasında temel tercihlerin gereği kadar tartışma konusu olduktan sonra yapıldığını iddia etmek de zordur.
Yasamanın gerekli ve sürekli ilgiyi göstermediği doktrinin yeterince işlenmediği bir konu olması bu alanda ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözüme ulaştırmak durumunda olan yargıyı sorunla tek başına karşı karşıya bırakmıştır.
Çalışmada öncelikle yargı kararlarından hareketle çıkan uyuşmazlık biçimleri konunun fotoğrafını ortaya koyabilmek için işlenmiştir. Daha sonra Maden Kanunu'nun geçirdiği önemli değişiklik ile birlikte anlam ve kapsamı belirlenmeye çalışılmıştır. Bu sayede hem kanun koyucunun tercihlerini; hem de bu tercih doğrultusunda yapılan düzenlemeyi anlamak ve değerlendirebilmek amaçlanmıştır.
Yargı kararları ve mevzuattan hareketle bunlardan yararlanarak ancak tartışılmasını sağlayabilmek için eleştirel bir yaklaşımı esas alarak Maden İdare Hukuku'nun ana ilkeleri temel özellikleri ve müesseseleri hakkında düşünceler ortaya konulmuştur.
Belirtmek gerekir ki bu çalışmanın temel amacıkonunun üzerindeki "ölü toprağı"nı biraz sıyırmak ve üzerinde düşülmesi gereken bir konu olarak ülkemizin hukuk gündeminde yer almasını sağlamaya çalışmaktır.