Elinizdeki kitapta Osman Özarslan Kemalizm'i sorguluyor. Kemalizm'le Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiyi analiz ediyor çözümlüyor.
'Kemalizmin solculuğu bir tarafa ilericiliğini tartışırken hangi Mustafa Kemal'i ve hangi Kemalizm'i temel alacağız. Örneğin birinci Meclis'i dualarla kurbanlarla açan din - i mübin M. Kemal'i mi hayatta en hakiki mürşit ilimdir diyerek tekke ve zaviyeleri kapatan laik M. Kemal'i mi? Hilafet ve Saltanatı kurtarmak için savaş başlatan M. Kemal'i mi Halifeliği ve saltanatı kaldırıp halifeci oldukları gerekçesiyle TPCF muhalefetini tasfiye eden M. Kemal'i mi?
'Ülkemiz solu Kemalizm'e karşı belirgin bir kafa karışıklığı içerisindedir. Ülkemiz solunum bütün renkleri kendisini burjuvaziye karşıt olmaktan kurarken burjuvazinin Türkiye'deki ideolojisi demek olan Kemalizm söz konusu olunca müstesna bazı kesimleri hariç solun büyük bir kesiminde güncel tarihsel programatik ya da taktik pek çok ikircim gündeme gelmektedir.'
'Şimdi baş aşağı duran iki şeyi ayaklarının üzerine koyabiliriz. Birincisi Kemalizm kesinlikle solun herhangi bir mezhebi değildir. İkincisi Suphilerin katlinden sonra yaşanan büyük geri sıçramayla birlikte gelişen sol hareket -ki bunlar her zaman TKP adıyla anılmış pek çok grup- Kemalizm'i kimi zaman eleştirmekle birlikte pek çok konuda Kemalizm'in dümen suyundan çıkamamış Kemalistlerdir.'