Son 30 yılda gerek döviz piyasalarında karşılaşılan riskler ve gerekse finansal ve reel sektörde karşılaşılan riskler hem boyut hem de çeşit olarak artmıştır. Piyasalardaki hızlı serbestleşme; iletişim bilgisayar ve ulaşım teknolojilerindeki olağanüstü gelişim vb nedenlerle bu piyasaların entegrasyonu hızlanmıştır. Bunun sonucu olarak hemen hemen her birey ve kurum kendisini uluslararası piyasalarla ilişki halinde bulmuştur. Türkiye'de piyasalarda 1980'li yıllarda başlayan serbestleşme politikalarının uygulanması konusunda önemli adımlar atılmış ve bu bağlamda finans kesimi başta olmak üzere bu piyasalar hızla dışa açılmıştır. Türkiye'deki birey ve kurumlar da bu hızlı gelişim karşısında zaman zaman döviz piyasalarının işleyişini anlamakta zorlanmakta artan risklerle baş etmenin yollarını aramaktadırlar. Piyasaların entegrasyonunun sonucu olarak finansal krizler de global bir nitelik kazanmakta hızla tüm piyasaları etkisi altına almaktadır. Türkiye ekonomisi ulusal bazda 1994 krizi 2001 Şubat krizi olmak üzere uluslar arası bazda 1998 yılında başlayan Güneydoğu Asya krizinden de önemli ölçüde etkilenmiştir. Yukarıdaki gelişmeler ulusal ekonomilerin sınırlarının giderek kalktığını ekonomi dinamiklerinin artık uluslar arası ekonomik ve finansal ortam içerisinde düşünülmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu bağlamda uluslararası iktisat dersinin yanı sıra uluslararası finans dersinin de ilgili programların müfredatında yer alma zorunluluğu doğmuştur. Bu kitap bu içerik ve kapsamıyla hem lisans hem de yüksek lisans için kaynak olma özelliğini taşımaktadır. Bunun yanı sıra kuramı ve uygulamaları bir arada barındırması ve bunların Türkiye'ye özgü açıklamalarla desteklenmesi nedeniyle özellikle döviz piyasalarıyla ilgilenen tüm okurlara da yararlı olacağı inancını taşımaktayım. Bütün özenimize karşın ortaya çıkacak hata ve eksikliklerle ilgili uyarılarınız bundan sonraki baskılarda değerlendirilecektir