Kitabın ana fikrinin ortaya çıkışı Türkiye'nin lojistik alanında yaşadığı hızlı dönüşümdür. Lojistik kavramını Türkiye'nin gündemine taşıyan son gelişmelerin genel görüntüsü şöyledir; Dış ticaret hacminin artması ve uluslar arası taşımacılık ve lojistik sektörüne etkileri Tüm taşıma türlerinde yasal çerçevenin gözden geçirilmesi ve oluşturulması Sektörde Mesleki Yeterlilik kavramının önem kazanması Havayolu taşımacılığında çok oyunculu yapıya geçiş Demiryolu taşımacılığında serbestleşme politikaları Liman özelleştirme deneyimleri ve Karayolu altyapısının gelişmesi.
Lojistik sektöründeki hızlı gelişme öğrencilerin üniversite ve meslek tercihlerinde lojistik bölümlerini popüler hale getirmiştir. Günümüzde lojistik geleceğin iş alanları sıralamasında önde yer almaktadır. Bununla birlikte ülkemizde ne yazık ki kavram kargaşasının en çok yaşandığı alanların başında lojistik gelmektedir.
Türkiye'nin günümüzde hangi ürün hangi lojistik operasyonları hangi tedarik zinciri sorularını sorması ve bu sorulara uygun çözümleri üretecek kadroları yetiştirme mecburiyeti olduğuna inanıyoruz. Nasıl ki lojistik firmalarımız dünyanın dört bir yanına ürünlerimizi taşıma becerisine ve yetkinliğine sahip ise eğitim tarafında da ileri lojistik yönetimi uygulamalarını anlatan eserleri üretmek zorundayız.
Bizde uzun yıllardan beri üretim ve lojistik sektörüne vermiş olduğumuz eğitim ve danışmanlıkların sonucunda edindiğimiz tecrübeleri bu eserde paylaşma imkanına kavuştuk. Aynı dili konuşan lojistik ve tedarik zinciri uzmanları olarak zorlu aynı zamanda keyifli bir dönemi geride bırakırken bu ekip çalışması bize yeni fikirler ve çalışma azmi verdi. Sizlere de yararlı olması dileğiyle...