Tarihsel bilinçleri köreltilenleri geçmişlerini kavrayamadıkları kadar kendileri için bugüne ne doğru yorumlyabilir ne de geleceklerini sağlam olarak inşa edebilirler; çünkü insanlar geçmişleri ve onunla olan zihinsel ilişkileri ölçüsünde bugünu kavrayıp gelecekle bağlarını kurarlar. Aynı şekilde geçmişlerini de bugünleriyle olan ilişkileri üzerinden okurlar. Bu nedenle genel olarak ezilenler özellikle de sömürge uluslar 'tarihsizleştirme'ye çalışılarak geçmişleri onlara gerçekdışı bir hikaye bugünleri bir kader yarınları ise bir kahanet gibi sunulmaktadır.
Kürdistan sorununun dünü bugünü ve geleceği böylece ne tür bu hikayelere ve kaderci anlayışlara havale edilebilir ne de kehanetlere. Bununla birlikte spekülatif de olsa ünlü kahin Nostradamus'un bazır dörtlüklerinin şimdiye dek Kürtler ve gelecekleri hakkında yorumlanıp yorumlanmadığı merak edilebilir. Kitap yalnızca bu popüler meraka odaklanmamakta aynı zamanda Kürt ve Türk (Kemalist) milliyetçiliğiyle ilgili bazı iddiaları ve Rus devriminin Kürdistan'ın paylaşılma sürecine olan etkilerini mercek altına almaktadır. Daha da önemlisi bu çalışmada Kürtlerin muhtemel düşünsel eğilimleri ile ulusal gelecekleri arasındaki ilişki ve aynı noktada onların bir kesimi için bugün ulusal bir 'kader'e dönüştürülmüş olan Öcalan ve PKK bir örnek olarak irdelenmektedir.