Bu ülke neredeyse her dönemde kamplaşma süreci yaşadı ve çok ağır faturalar ödedi. Sağcı-solcu çatışmaları askeri darbelere sebep oldu ve Türkiye'nin onlarca senesini kaybetmesine sebep oldu. Alevi-Sünni kamplaşması toplumu derinden sarstı bu ülkenin düşmanlarına büyük avantajlar sağladı. Türk-Kürt kavgası onlarca yıldır körükleniyor; kayıpların envanterini tutmak bile mümkün değil. Laik-antilaik kutuplaşması da cinnet sınırını çoktan aşmış durumda.
Bu kamplarda mevzileri sağlam tutmak için insanlar öldürüldü; suikastler yapıldı cenaze törenleri sabote edildi kirli propagandalarla masum insanlar itham altına alındı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz; olmamalı da. Bir yandan Türkiye'yi uçurum eşiğine getiren yanlışların giderilmesi gerekiyor diğer yandan da özeleştiri kapılarının ardına kadar açılması.
Siyasetçiler işadamları askerler sivil toplum kuruluşları hukukçular...
Herkes bir özeleştiri sayfası açarak Türkiye'nin yaşadığı son büyük krizi fırsata dönüştürmenin yollarını aramak zorunda.
Peki ya medya?