Bir yandan da ayağımla eziyordum.
Kırdım gözlüğü ve gözlerime takılan tüm gözlükleri kırdım. Sonra elimdeki küreği vegiydiğim lastik ayakkabıyı yırtık pantolonumu hepsini dağıttım yırttım attım...
Ve kapandım eve ders çalıştım. Sonra sınavlara girdim.
- Zaman çok çabuk geçtiği için her şey hızla akıyordu.
Sınav sonuçlarını da hemen almıştım.
Bu kez kazanmıştım...
Okulu birincilikle bitirmiştim...
Tayinim bir köye çıkmıştı...
Cıvıl cıvıl öğrencilerim vardı artık.
Ben bir öğretmendim bir öğretmen olmuştum.
Babam da buna çok sevinecekti en çok öğretmen olmamı o istiyordu çünkü.
Nihayet amacıma ulaşmıştım istikbalim de kurtulmuştu...
Mutluluktan uçuyordum. Buna inanamıyordum.
Yoksa bir hayal miydi?