1940'lı yıllarda doğup Türkiye'nin çeşitli yerlerinde büyürken hem kültürel hem de kişisel kimliğini bulmaya çalışan bir kızın romanı Hayat Bir Kervansaray. Büyükbabasıyla birlikte doğduğu kent Malatya'ya doğru çıktığı bir tren yolculuğunda son Osmanlı-Rus savaşından başlayarak Kurtuluş Savaşı yıllarını ve genç Türkiye Cumhuriyeti'nin erken yıllarını da kapsayan dönemi bir Çerkez göçmeni olan ve çağına tanıklık eden dedesinin ağzından dinler genç kız. 1950'ler Türkiyesi'nde yetişen Fatma için Türkiye'nin tarihi ve dar gelirli ailesinin Malatya'da başlayıp Bursa Ankara ve İstanbul'da süren göçebe tarihi bir mozaiğin parçaları gibi iç içe geçecektir. Romanda Fatma'nın kişisel tarihiyle birlikte geleneklerle çağdaş yaşamın aynı gök altında barındığı bir ülkenin portresi de çiziliyor. Avrupa'da yayınlandığında büyülü gerçekçiliğin başarılı bir örneği olarak karşılanan pek çok dile çevrilip ödüller alan Hayat Bir Kervansaray ironik şiirsel diliyle bir okuma şöleni.
Kitap bir edebiyat olayı; yazar ise Şehrazat'ın öz kardeşi
Angela Bacmair/Augsburger Allgemeine