İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı birisi gibi... Şimdi de içimi dinliyorum gözlerim kapalı kendim gibi...
İçimdeki ben bana susamış hasretten kavrulmuş kalmış...
Ben dinledikçe kendine geliyor. Ben dinledikçe ben oluyor...
Bana şah damarımdan daha yakın olan ben'le beraberim...
Şimdi içimdeki ben İstanbul'u dinliyor... İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
Denizin çırpıntısını vapurların tok düdük seslerini
kuşların kanat çırpmalarını duyuyorum. Kimseye bir şey anlatmam gerekmiyor. Kimsenin bana bir şey anlatması gerekmiyor.
Ben içimi dinliyorum. Herkes her şeyi biliyor... İstanbul biliyor...
Benim bu bankta oturduğumu kimse bilmiyor. Bilmesi gerekmiyor.
Ben biliyorum. Ben artık korkmamayı biliyorum.
Ben artık kendimi yalnız hissetmiyorum.
Ben tamlığı biliyorum. Tutunmayı bıraktım. Kimselere tutunmuycrum. Kimse debana tutunmuyor.
Ben tekliği biliyorum.
Dünya şu anda dursa ben inmeyi biliyorum. O batsa ben çıkmayı biliyorum.
İstersem birlikte batmayı biliyorum. Dünya da istediğini yapabilir.
Ben dünyayı serbest bırakıyorum. Her ne isterse yapabilir.
Dünya biliyor...
Çocuklar koşuyorlar. Onlar da biliyor. İçleri biliyor.
Onların içleri onların bildiğini biliyor.
Çocuklar biliyor...
Evren biliyor. Evren beni biliyor. Ben evreni biliyorum. Benim içim biliyor.