Modern dünyamızda çok sayıda insanı ilgilendiren ancak son yıllara kadar fazla bilinmeyen bir dönüm noktası: "Yanlış" dine mensup olduğu gerekçesiyle Ege'nin bir kıyısından ötekine savrulan yaklaşık iki milyon insan. 30 Ocak 1923'te imzalanan "Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol" gereğince Yunanistan'da yerleşik Müslümanlar Türkiye'ye Türkiye'de yerleşik Ortodoks Rumlar Yunanistan'a gönderildi. Gidenler arasında ana dili Yunanca olan ve hiç Türkçe bilmeyen Girit ve Trakya Müslümanları olduğu kadar ana dili Türkçe olan ve hiç Yunanca bilmeyen Anadolu Hıristiyanları da vardı.
Zorunlu nüfus mübadelesi devletler hukuku ve diplomasi tarihi bağlamının dışında bir de insanlık tarihi açısından okunmalı. Bruce Clark İki Kere Yabancı kitabında bu trajik olaya insan açısından bakıyor. Her iki yakada gerçekleştirdiği çok sayıda görüşmeden çıkarak şu soruya cevap vermeye çalışıyor: Bu insanlar etnik-dinsel insan mühendisliği sırasında neler hissettiler ve şu anda bu olayı nasıl değerlendiriyorlar? Hem doğdukları yerlerde hem yeni vatanlarında " yabancı" olmak ne anlama geliyor? Yazarın mübadelenin içinde yer aldığı tarihsel döneme ait sunduğu değerli belgelerin yanı sıra birinci ve ikinci kuşak mübadillerle yaptığı görüşmeler sonunda çizdiği dünya son derece çarpıcı. Bu kitapla "zorunlu nüfus mübadelesi" konusuna çok değerli yeni arşiv malzemesi de eklenmiş oluyor.
Clark modern Türkiye ve Yunanistan'ı çok yakından tanıyor. Yazar iki tarafa da eşit uzaklıkta durarak bu tarihi olayın bütün olgularını göz önüne seriyor. Kitap hem zekice yazılmış hem de bütün tarihi olaylar yabancı okurların da anlayabileceği bir şekilde sunulmuş.
-Norman Stone Literary Review-
Mükemmel bir kitap... Clark'ın etnik dini tarihi ve siyasi gerilimler konusundaki yorumları eksiksiz. Yazarın Lozan Anlaşması'na yaklaşımı adil ve duygusallıktan uzak. Karmaşık konular anlaşılır bir dille sunuluyor. İki Kere Yabancı mutlaka yazılması gereken bir kitaptı. Türkiye ve Yunanistan'la ilgilenen herkesin okuması gereken bir kitap.
-John de Falbe Daily Telegraph-