"Bir hafta sonra Knidos'ta..." Yazı kan ile yazılmıştı. Belki tırnağının ucuyla... Bu yazıyı yazan Katya'dan başkası olamazdı. "Bir hafta sonra Knidos'ta!" Önce sahile koştum; iskeledeki görevlilere sordum etrafı araştırdım kiliselere baktım. Deliye dönmüştüm. Katya bir cadının esiriydi. Onu kurtarmalıydım. Ama nasıl? Umudumu yitirmiş bir vaziyette Öğretmen evinin yolunu tuttum. O an yapacak başka bir şey de yoktu. Onu Burgaz'da bekleyemezdim. Bir an önce Datça'ya gitmeliydim. O vakte kadar bu yaratığın elinden kurtulmayı başarabilirse Knidos'ta buluşacaktık. O vampir bütün ağırlığıyla genç kızın üzerine çöreklenmişti yakasını bırakacak gibi de görünmüyordu. Bu canavar onun kanıyla besleniyordu. Körpe vücutlar onun gençlik otuydu. Bunun başkada bir açıklaması yoktu. Beklemeliydim... Knidos'ta... Bir hafta sonra...
Hayatı etek uçlarından yakalayan kimi zaman yakasına yapışan kimi zaman da katlayıp rafa kaldıranların içli ve hakiki romanı....