Kısa sürede çok ses getiren Kılıç Yarası Gibi Ahmet Altan'ın romancılığında farklı bir aşama; tarihe değişik bir bakış açısıyla bakan onun insan yüzünü gören bir çalışma. Klasik romanın yeniden doğuşu diyebileceğimiz Kılıç Yarası Gibi insanı insan ilişkilerini duygularını ve aşkı derinlemesine işleyen yoğun içerikli bir roman. On dokuzuncu yüzyıl sonlarında Ermenilerin Osmanlı bankasını basmaları ve romanın başkişilerinden Şeyh Efendinin düğünüyle başlayan roman örgüsü yirminci yüzyıl başındaki Osmanlı döneminin tarihini tarihsel kişilerini siyasal ve askeri gelişmelerini fon alarak bir yandan Şeyh Efendinin öte yandan saray erkânından Reşit Paşanın ailesinin alabildiğine renkli ve gizemli bir biçimde birbirine bağlı yaşamlarını izliyor roman boyunca titizlikle örülmüş bir dantel gibi işliyor. Bu romanı benzersiz kılan kendi dilini yaratmış olması yanında yakın tarihimizin gölgede kalmış pek çok olayına ışık tutarken kurmacayı müthiş bir ustalıkla gerçeklerle yoğurmuş olması. Kılıç Yarası Gibi okura 'çoktandır özlediğim okumak istediğim roman' dedirtecek türden bir çalışma. İnanıyoruz ki yalnız Türk edebiyatında değil dünya edebiyatında da hak ettiği yeri bulacak.