"Hakemlik yaparken değişmez bir şekilde hep gördüğüm şu: Oyuncular yanıltıyor çalım atıyor suçsuz havasına girip melek yüzüne bürünüyor en hafif bir temasa maruz kaldıklarında da kendilerini yere atıp kıvranıyorlar. Futbolcuların bir tür hareketlerinde simgelendiği üzere futbol sahası bütünüyle bir yalan tiyatrosu; hatta tam da değil yarım yalan tiyatrosu: Öyle ki futbolcuların hangi yarısının doğru hangi yarısının yalan söylemiş olabileceğini çıkarma yükü bile benim sırtıma biniyor. Benim en büyük korkumsa yapılmış olan bir hareketin gözümden kaçmasından ziyade yapılmamış olan bir hareketi gördüğümü sanmak. Bir hakem olarak faulün hakikaten faul olduğu zamanları özlüyorum desem inanın hiç abartmış olmam..."