Marx "İnsanoğlu Tarih'in onu önüne getirip koyduğu sorunları çözümler" diyordu.
Toplumbilim belki bu nedenle 19. Yüzyılda ve Fransa'da bir bilim alanı olarak ortaya çıkıp gelişmeye başladı. Simmel'in Spengler'in Hegel'in sosyal felsefe geleneğinden ayrılıp toplumbilim olma süreci Fransa'daki bu başlangıçtan az sonra 1892 yılında Şikago Üniversitesinde toplumbilim bölümünü açan Almanya'da doktora yapıp ülkeye dönen Amerikan Toplumbiliminin kurucu kuşağınca gerçekleştirildi.
1932'de New York Üniversitesinde de bu bölüm açıldığında ise "piyasanın projeleri ile iş yapan yeni bir toplumbilim anlayışı baskın duruma geçmeye başladı.
Aynı yıl Amerika'daki bu değişimi gelip gören Karl Mannheim "Artik toplumbilimci değil toplumbilim teknisyeni olacaksınız" diye yazdı.
1948 1950'lerin ve Mc Carthy'ciliğin zor yıllarında ise bu baskın anlayışa yönelik eleştiriler de başlamıştı. Ama bunları yazanlar çok küçük bir azınlıktı.
C. Wright Mills H. Swados E. Goffman ve yakınları olan toplumbilimciler bu direnmenin öncüleri idi.
Millls'in Toplumbilimsel Düşün (Sociological Imagination) kitabı bu başkaldırının en yetkin metni oldu.