Ölümün beyaz olanı var mıdırbir insan nasıl donar hiç hayal ettiniz mi ?
Ayaklarınızdan yukarı doğru gelen ağır bir yorgunluğun yavaş yavaş bedeninize yayıldığını hiç
hissettiniz mi ? Birkaç dakika uyursam gücümü kazanırımher şey düzelir duygusuna hiç
kapıldınız mı ?
Tam o tatlı uykuya geçerken sevgilinizinkarınızınçocuklarınızın siluetlerinin önümüzden süratle
geçtiğini hayal ettiniz mi ? Eğer bunları hayal edebilirseniz Sarıkamış'ta on binlerce Mehmed'in
yolun kenarında tüfeğine yaslanarak şöyle bir çömeleyim hemen kalkarım derken terli bedeninin
3 dakika içinde donduğunu anlayabilirsin.
O gencecik insanların karanlık ormanlarauçurumlara çığlıklar atarak neden koştuklarını daha iyi
anlaren acısı da bu kahramanların şehit kütüklerine kaydedilmeyip savaşın yitikleri olarak
adlandırılmalarının acısını içinizde hissedersiniz.
Eğer 93.Alay 26 Aralık gecesi Allahuekber zirvesinde tipiye yakalanıp sabaha yarısı
kaybolmuş iseonları yitik olarak isimlendirmek yazıktıronlar bizim için kutsal şehitlerdir.
Sevgili Hanri Benazus'a bize Sarıkamış şehitlerinionların "Beyaz Ölüm"lerini(şehadetlerini)
hatırlattığı için tüm şehitler adına teşekkür ediyorum.
Prof.Dr.Bingür Sönmez