Saliha Faruk'un sözlerini dinlerken içinden Rab'bine şükürler ediyordu.
Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Buğulu gözleriyle dalgın dalgın eşinin gözlerine bakıp; başını yavaşca
önüne eğdi.
Dudaklarından Faruk'u ümitlendiren cümleler döküldü:
- "Affetmek yalnız Allah'a mahsustur!
Bu bizim mukadderatımızdı.
Suçlu aramamalıyız.
Her şeyin Hak'tan geldiğini bilip O'na sığınmalıyız.
Uğradığım iftira ve yaşadığımız olaylar bir "takdir-i ilâhi"dir.
Rabbimiz böyle istedi.
O her şeyin en iyisini bilendir.
Şükürler olsun O'na..."