Altmış üç yaşımdayım şimdi. Çocukluğumu gençliğimi yazarken sanki yeniden büyüyor büyüdükçe değişiyor değiştikçe yaşantımı daha iyi anlıyor; niye nasıl neden sorularını daha iyi yanıtlıyabiliyorum.
Basit sıradan ve naiftir Afyon'a ilişkin yazdıklarım.
Hemen her şeyin tekdüze sıradan yaşandığı bu küçük kentimde aşırı sevinçler aşırı acılar ender yaşanırdı. Bağa gitmek sevindirirdi beni bahçemizdeki tavukların yumurtlaması ya da mahallemizde oynadığımız bir oyunda sigara kutusu kapaklarını üttürünce üzülürdüm veya köselesi sökülen kundurama...
Her şey kıttı ama sahip olduklarımızla yetinmeyi biliyorduk. Paylaşmayı seviyorduk. Belki bu nedenle çok güzeldi yaşantımız.
Sanırım kıskançlıkların bencilliklerin öfkelerin yerine dostlukların kardeşliklerin egemen olduğu için güzeldi yaşantımız.
Sanırım bu nedenle bu küçücük şehirde bu kadar güzellikliği bir arada bulabilmiştim çocukluğumda.
Ve sanırım bu güzellikleri okuyucularla paylaşabilmek için yazdım bu kitabı da...
ATİLLA KESKİN