Öylesi bir ortamda büyüm ki oturmamız kalkmamız yememiz ve içmemiz yatmamız ve uyanmamız bunların tamamına yakını Tanrı'nın bildirdiği din ve dinler üzerineydi. Yani işin doğrusu Tanrı kelimesi ve fikri bizim vazgeçilmez düşüncemiz ve muhabbetimiz sayılırdı. İçinde oturduğum çevremizin ileri gelenleri bazen dini sohbetlere giriştikleri zaman uzun kış gecelerinin sohbetleri sabaha kadar devam ediyordu.