Uçurtmalarla uçan özgürlükleri avuçlayamazsınız.
Tozu dumana katmış ayak izlerini göremezsiniz.
Fark edilmez kaldırımların sahipsizliği
Gündüzler aldatır nedense...
Ay ışığında yollara yansır aklın fotoğrafları...
Hoyraçta harcanan yok sayılan güzel insanlar
Seni yakalayacak aşk kimde...
Zaman eriyip giderken hayatın kavşaklaşmış! Yollarında
Gelgitler nasıl da atılır bu uçurumdan...
Vakit; kandığın "hikayeden gerçekleri' itekleme gayretidir.
Dünden gelen bugün olma nedenlerini yanlızlaştırma asla.
Kimsesizleştirdiğin an'da içindeki yaşanmışları; sanma onlar seni öyle bırakır...
Devlerin iriliklerinin; kelimelerin arkasına saklandığında alışmalı mıydık illaki...
Gülümse yeryüzündeki derin çizgilere...
Onlar ölümsüzleştirdi puştlukların adreslerini...
Tükenen onca hayat başka canlara bırakılmış yiğit gelecekler...
Ne kadar anlamlı kutsallarımız adına...
Esas olan hal'dir O ortaya bırakır gönlünüzde var olanları...
Oysa öteden cellat kararlılığıyla koşturur birileri kocaman gölgeleriyle
Sanır ki görenler; gölgelerinin aslı bunlar.
İnanmazlar suret olduklarına...
Her şeydir zaman... Zor'dur sabırdır inattır ümittir kararlılıktır...
Döner elbet bir gün hesaplar.
Ve bu ülkede putlara teslim olmayacak kadar asil olanların varlığını...
Nasıl teslim alacaktınız sizin şeker dediklerinizi çöpe atanları
Gönül makamlarının dışındaki her şeyi görmezden gelenleri
Gerçek aşkı kavuşmayı sabrı Yaratıcı'da bulanları...
John Nash diyor ya: İnsan psikolojisi üç evre; zeka delilik ve uyanış...
Uyanış inanca sarılmaktır... İcraattır tevekküldür teslimiyettir.