Şarkışla'ya düşürmesin
Allah sevdiği kulunu
Gemerek'te çevirmişler
Deniz Gezmiş'in yolunu
Yaşa Türk ordusu yaşa
Ben de şaştım böyles'işe
Ordu madalya göndermiş
Yusuf'u vuran çavuşa
Yurdun düzeni bozuldu
Yolumuz uğradı kışa
Tarihlere kayıt olsun
Nihat Erim geçti başa
Huzursuzum ki şu sıra
Sanki sarhoş yaşıyorum
Daha yüklenmen üstüme
Eskiyi zor taşıyorum.
Deniz'lerin yakalandığı günlerde anamdan gelen bir mektupla aldım bu şiiri. Birkaç kopyasını çıkardım. Avaz verdim. Yani ona bir müzik yaptım. Saz eşliğinde türkü olarak söylemeye başladım.
Bugün halkın bildiği türkünün avazı bizim özgün avazımız değildi. Şarkışla'da söylenen bir başka türkünün "Celal Oğlan Türküsü"nün avazıdır.
Bu şiirle halk türkülerinin oluşum süreçleri üstüne bazı deneyler edindik. Halkın ağzında sözcüklerin az çok değiştirildiğini hatta bazı dörtlüklerin tümden unutulduğunu ya da şiirden çıkartıldığını gördük. Örneğin Zülfü Livaneli'nin söyleyişinde yukarıdaki son iki dörtlük yoktu.
"Deniz Gezmiş Ağıdı"nı herkes biliyor. Oysa anamın daha ne güzel şiirleri vardı. Kitapta bu şiirlerle birlikte "halk kültürünün kalbi" olan Şarkışla yöresi üstüne antropolojik bir inceleme de bulacaksınız.
-Dr. Şükrü Günbulut-