Sanatı ve sanat yapıtlarını farklı açılardan incelemek olasıdır. Bu incelemelerden hiçbiri diğerine oranla daha yeğlenir ya da daha az yeğlenir olamaz. Yeter ki amaca uygun düşsün.
Sanat; bireyi bireyleri esas aldığından sanatın hem varlık nedeni hem de varlığını sürdürüş yolu bireyler olduğundan sanatı sosyolojik ölçütlerle de değerlendirmek kaçınılmazdır.
Sanat belli bir sosyal yapının hem dünüyle hem bugünüyle hem de yarınıyla doğrudan ilintilidir. Yani sanat bir anlamda toplumların kimliğidir. Bu nedenle sanatı irdelemek için bekli de önce varedildiği ya da hem varedildiği hem de yaşadığı toplumu tanımak gerekir.
Sosyo politik sosyo kültürel sosyo ekonomik koşullarla sanatın ve alanlarının arasındaki bağ sanatın hem niteliği hem de niceliği bakımından son derece önemlidir. Bir toplumda niçin senfonik müzik bestelenmez bestelense bile beğenilmez? Niçin bale sanatı sadece uyarlama düzeyinde kalır? Ya da niçin resim evrensel bir boyuta ulaşamaz? Bu ve buna benzer sorgulamazlarda doğru yanıt sosyal yapı araştırmalarından geçer.
Bu kitap sanata sosyolojik açıdan bakma gerekçelerini ve yollarını gösteren bir giriş kitabıdır bir tanıtım çalışmasıdır. Belki ikinci kitap da uygulamaya ve örneklemeye dönük olur kim bilir?