Bu çalışma 18. yüzyıl uleması üzerine yapılmış bir doktora tezinin geliştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Çalışma ilerledikçe gitgide açık bir şekilde görülmüştür ki 18. yüzyıl ilmiye sınıfının göze çarpıcı bir şekilde istikrarlı ve aristokratik profesyonel yapısı sadece dönemin diğer kurumlarından değil aynı zamnda kendi çok yakın geçmişinden de kopmuş bir yapı görünümündeydi. Patrimonyal dayanakları olan bu istikrarın köklerini araştırırken ilmiyenin geçtiği aşamaların seçilmişliğe giden yürüyerek aşılmış yollar olmaktan çok gecikmiş bir şekilde ilmiyeye bahşedilmiş sınırlı ve özel kazanımların oluşturduğu bir çeşitleme paketi olduğu görüldü. 17. yüzyılın ilmiye sınıfının bireyselleştirilmiş güvenceleri ile 18. yüzyılın büyük ailelerden oluşan ilmiyesi arasındaki niteliksel farklılıkları ortaya koyan bu çalışma bu geçiş sürecindeki koşulları -uzun süre devam eden ulema devlet ikilemi için bir örnek olarak- açıklamayı hedeflemektedir.