İçinde bulunduğumuz trenin önünde en üstte koca puntolarla "AB" yazıyor ve şu şehirlerin adı yazılı: Brüksel Strasburg Paris Londra Berlin... Yolcuların çoğu bizi "nihayet" kabul ettiği söylenen büyük Batı medeniyetleri ile "kucaklaşmak" üzere hazırlık yapıyor medya "AB ile yeni yaşam tarzımız ve bizi bekleyen kokoreç ötesi yeni yaşam standartları"nı tanıtıyor. İyi de bu tren gerçekten iddia edildiği gibi AB'ye mi gidiyor yoksa son hızla İran ve Suudi Arabistan'a mı?
Elinizdeki kitap aylarca süren uykusuz geceler içinden çıkan "AKP döneminin tomografisi"ni gözlerinin önüne seriyor. Kendini Batıya "Hıristiyan-demokratlar" geleneğinde İslam ve demokrasiyi uzlaştırmak üzere yola çıkmış iyi niyetli bir orta yol oluşumu olarak gösteren partinin artık makyajının aktığı ve her geçen gün şeriat özlemlerinin ayyuka çıktığını herkes görmeye başlıyor.
Medyanın tüm saptırmaları ve sansürlerine rağmen bu gerçeklerle yüzleşen milyonlarca insan Cumhuriyet mitingleriyle ortalığı sarsarken kimi yurtiçi kimi yurtdışında bulunan işbirlikçi gafiller hala "laiklikten uzaklaştığı iddiaları abartılıdır" diyebiliyor!
22 Temmuz seçimi öncesinde elinize geçen bu kitap bu mücadeleyi kesintisiz 20 yıldır veren Bedri Baykam'ın titiz çalışmasıyla AKP'nin gerçek "radikal İslamcı" niyetlerini ve her geçen gün sinsice değiştirilen yaşam tarzımızı gözler önüne seriyor.
Bu kitabı okuyup iyice karıştırdıktan sonra hala "oy vermesem de olur" diyebilirseniz o zaman şeriatçılığa desteğinizi da ha da somutlaştırıp AKP'ye oy verebilirsiniz. Çünkü bu kitaptan sonra hala durumu "normal" görenlerin herhangi bir "bilgi akışı noksanlığı" bahaneleri de kalmıyor!