Yüce Kur'ân ve sahih sünnet'e dönmek Kur'ân ve sünneti bu ümmetin selefinin (sahâbe-tabiûn-etbâuttabiîn) anladıkları ölçüde anlamak hayatın her sahasına Kur'ân ve sünneti hâkim kılmak.
Bu konuda Allah-u Teâlâ'nın şu âyeti bize yol göstermektedir: "Hidâyet kendisine tebliğ edildikten sonra kim Rasûl'e karşı çıkar mü'minlerin yolundan başka bir yola saparsa onu seçmiş olduğu yolda bırakır cehenneme atarız. O ne kötü bir düşüştür." (en-Nisâ' 4/115)
Müslümanların hayatına girmiş olan şirkin her çeşidini temizlemek. Münker olan her beşeri ideolojiden ve bid'atten Müslümanları sakındırmak. İslâm'ın özünü bilen muteber hadis âlimleri tarafından kusurlu görülen bütün zayıf ve mevzu rivâyetlerden sünneti arındırmaktır. Çünkü bu iftiralar tertemiz olan İslâm'ı bozmakta ve Müslümanların önünde her zaman bir engel teşkil etmektedir.
Müslümanları hak din ile terbiye etmek ve onları İslâm'ın ahkâmını yürürlüğe koymaya teşvik etmek. İnsanları Allah'ın rızasına ulaşmak hususunda kefil olan İslâm'ın edep ve faziletleriyle süslenmeye çağırmak ki ancak bu haslet ile saadete erişilip zirveye ulaşılabilinir.
İnsanları gerçek ve sahih anlamda Allah sevgisine davet etmek. Bu da ancak takva ve taatle olur. Ayrıca insanları Rasûlullah sevgisine davet etmek ki bu da O'na uymak ve kendisini en güzel örnek kabul etmekle olur.
İmâm Mâlik'in ifade ettiği şekilde insanları Selef-i Sâlihîn yoluna döndürmek: "Bu ümmetin evveli ne ile ıslah olduysa sonra gelenleri öyle ıslah olur. O gün dinde olmayan şeyler bugün de dinden değildir."
İslâm birliğini kurmak için azimkâr olmak ve Müslüman cemaatlerin programlarını hak üzere ve hak yolda toplamaya gayret göstermek. Müslümanların vahdeti yerine dağılmalarına vesile olan hizipçilik musibetinden uzak kalmak. Çünkü biliyoruz ki; bu hizipçilik musibetinden uzak kalmak. Çünkü biliyoruz ki; bu hizipçilik İslâm kardeşliğinin temiz atmosferini yok etmektedir.
Çağın şu andaki bütün problemlerine İslâm'ın sunduğu çareleri ve huzuru takdim etmek; Rabbânî toplumu yeniden oluşturabilmek ve yeryüzünde Allah'ın hükmünü tatbik etmek için Rasûlullah'ın ölçülerinden taviz vermeksizin çalışmak.
İşte bu bizim gayemizdir. Bütün Müslümanları ayrım gözetmeksizin topluca bunları hayata geçirmeye ve bizlere yardımcı olmaya çağırıyoruz. Çünkü bâkî olan İslâm'ın yeniden yayılması için samimi kardeşlik duygularıyla saf bir muhabbetle ve en önemlisi de Allah'ın yardımıyla bu gayeyi hayata geçirmek üzerimize büyük bir emanettir. Saf ve katışıksız gönüller Allah'ın vaadi zaferi ve nizamının gerçekleşmesinin teminatıdır. "Şeref Allah'ındır Rasûlünündür ve bütün mü'minlerindir." (el-Munâfikûn 63/8)