Hayatın bana sunduğu benim de başka seçenek aramadan kabul ettiğim yıllarınardından neden paramparça olduğumu düşünürken yazmaya yeniden başlıyorum. Sana kaybedilmiş zamana vazgeçmeyen ya da ölen arkadaşlara değil kendime borcumu ödüyorum.
Sen koşmaya alıştırdığın bedeninle çoktan patlamış tufana aldırmadan farkında olmadan kaldığın yerden devam ediyorusn; uzaklıkların büyüttüğü aşkın kitabında yazanlara inanıyorsun.
Galiba haklısın; çünkü korkunun bize öğretilenlerden inanmayıp kendi öğrendiklerimizden başka anlamı da var; hayatımıza dokunulmamasını istemek gibi.
Ne söyleyebilirim sana?
Yolun ya da oyunun açık olsun!