Osmanlı gücünün doruğundayken Rus İngiliz ve Fransız elçileri yüklü hediylerle İstanbul'a gelirler kendi çıkarları doğrultusunda lobi yapmaları için vezirleri ikna etmeye çalışırlardı. Meselâ o dönemde henüz tarih sahnesine çıkmamış olan Ruslar sadrazamnlara ve vezirlerin her birine paha biçilmez kürkler getirirlerdi. Osmanlı memurları dadevlet kademelerinde yükselebilmek için vezirlerden birinin koltuğunun altına sığınmaya çalışırdı.
GERİLEME DÖNEMİNDE HER ŞEY DEĞİŞTİ.
Gerek sadrazamlar gerek vezirler gerekse de memurlar koltuk kapmak için İngiltere Fransa Almanya ve Rusya'dan birinin himayesine girmeye çalışır oldular. İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde işler iyice çığırından çıktı.
Yeni ortaya çıkan politikacı ve gazeteci zümresi Avrupa ülklerine yaranmak için birbiriyle yarışan vezir vüzera zümresinin önüne geçti. Ağızlarından yüce değerleri düşürmeyen söz konusu zümreler birbiri hakkında atıp tutarken el birliği halinde on yıl içinde ülkeyi tamamen tükettiler.
Kitap Osmanlı devletinin son on beş yılını bu bağlamda incelemektedir.