"Eskiden" demeli artık: Şairler eskiden sadece şiir yazmaz başta kendi şiirleri olmak üzere Şiir üstüne düşünür bunun kavgasını da verirlerdi dergilerde; çünkü onların yaşadıkları topraktan dünyaya "insanlığa" diyecekleri vardı ve belki bundan da önemli olarak kendilerine verdikleri bir "söz"leri vardı; bunun peşine düştüler.
Turgut Uyar "bu söz"ün peşine en sık ve en ısrarlı şekilde düşmüş olmasıyla ayrılıyor kuşağının şairlerinden. Dünyanın En Güzel Arabistanı adıyla dünya durdukça duracak bir Şâh Şiir'in şairi olmakla yetinmeyip şiire-şaire bugün de yol gösteren "Korkulu Ustalık" "İlkin Cesaret" "Dikiş Payı" "Ozanın İşi" "Efendimiz Acemilik" ve "Çıkmazın Güzelliği" adlı yazılarıyla şairin şiir yazmak dışında başka bambaşka sorumlulukları da olabileceğinin örneğini veriyor bize.
Bu örneğin hâlâ benzersiz verimi ise Bir Şiirden: Şair Abdülhak Hâmit'ten Yahya Kemal'e Nâzım Hikmet'ten Orhan Veli'ye Oktay Rifat'tan Metin Eloğlu'na ele aldığı şairin "bir şiiri"nden yola çıkarak "yol"u kendinden önce yürümüşlerin ve birlikte yürüdüklerinin neyi-nasıl-niye yaptıklarına bakıyor; bizim için.