Tanınmış ressam Zefir'e "canlı model"lik yapan Nazire hayatyla da bir yazara konu olursa neler yaşanır?
Beyoğlu'nda nostaljik bir otelde bu u¨ç kişi arasında başlayan garip olaylar sırasında yazar romanı için taslak u¨stu¨ne taslak karalayıp durur. Ressam ise kendisine poz veren Nazire'nin yerinde ona çok benzeyen gizemli bir hayalet görerek ardına du¨şer. Bu hayalet Nazire'nin çoktan sildiği geçmişinden gelmektedir: Böylece unutmak istediği bir aile dramını sonradan yaşayarak hayatında bir sınıra gelecektir...
Bu romanda okuyucuyu alışılmadık bir son beklemektedir.
Kuşkusuz benim Zefir'in bulduğu ve kendisine modellik etmesini istediği genç kadının ardına du¨şmem (olayların başını anımsayalım) mektuplaşmamız sırasında daha yakından tanımaya başladığım "o"nu kendi romanım için canlı model haline getirmeye çalışmam (bu duyulmadık benzersiz olay) Zefir'in işine bir nazire yapmamdan başka bir şey değildi. Zefir beni etkilemişti kuşkusuz ona özeniyordum. Fakat aynı zamanda bu işte Zefir'e yapılmış bir "ithaf" olsa bile ondan ayrıldığımı duyuyordum. Ben Nazire'ye ölu¨ gibi poz verdirmek şöyle dursun! asla poz verdirmediğim gibi tam tersine... Nazire benim için kalemimin ucundaki kadındı ve kalemimi o oynatıyordu.
Başarabilirsem romanımı yaşamın kendisine yazdıracaktım. Ortaya bir yaşam
çıkacak: sıradan yaşamla titreşim halindeki başka bir yaşam.