Esra Odman dergilerde öykülerini okuduğum önemsediğim bir öykücüydü. Farklıydı. İçtendi. Özgüveni olduğunu vurguluyordu yazdıkları. İlk öykü kitabı Gölgesi Bedenim'i bu duyarlıklar içinde okumuştum.
Esra Odman ikinci yapıtı Göründüğü Gibi Değil'de olgun donanımlı yaşadığı çağın sorumluluğunu kavrayan yazdıklarının ayırdında bir öykücü kimliğiyle karşımıza çıkıyor.
Dili anlatımı seçtiği konuları görselliği yaratmasındaki becerisiyle öykülerinin içinde zevkli bir yolculuğa çıkabiliyor insan. Sözcüklerini özenle seçiyor. Bedenin gücü ağırlığı devingenliği duygularının gücüyle buluşuyor. Beden öykülerini kavrayan somutlayan varsıllaştıran bir izleğe dönüştürüyor sanki.
Ben Esra Odman'ın öykülerini beğeniyle yorulmadan sıkılmadan kopmadan okudum. Çünkü Omdan öykülerinde durağan silik soluk anlatımlardan kaçıyor; daha renkli daha doğal daha kalıplar dışında atak anlatımları deniyor. Değerli yazar Mehmet Güler'in Gölgesi Bedenim için yazdığı değerlendirmesinde ne denli haklı olduğunu kavrıyorum: "Türk öykücülüğünün Esra Odman'la önemli bir yazar kazandığını düşünüyorum. Bu konudaki zarımı onun için atıyorum; zamanın umudumu ve beklentilerimi boşa çıkarmayacağını düşünerek..."
Hadi bakalım Esra kalemine kuvvet öykülerine bereket şiirli diline devam et...
Oğuz TÜMBAŞ