Mehmet Akif Ersoy altmış üç yıllık hayatını destan güzelliğiyle geçiren bir şairimizdir. Akif'in emin kişiliğini ve dosdoğru yaşantısını en insafsız muhalifleri bile alkışlamak mecburiyetinde kalmışlardır. O bizim mütefekkir şairlerimizden biridir. Bu yönüyle de milletimizin irfan ve fikir dünyasına yaptığı katkıları tartışılmaz bir şahsiyettir. Ümidimizin yok olduğu bir anda O bize ümit olmuştur. İmanımızın çilemizin ve hürriyet aşkımızın şairliğini ve şahitliğini yapmış bir şairdir.
Kendisini bu aziz millete ve onun geleceğine adayan bir mütefekkidir. İstiklal marşı şairini sadece geçmişle yada etmek onun manevi hatrasına haksızlık olacaktır. Akif'i anlama için hayatını ilmek ilmek dokuduğu dev eseri Safahat'ı okumak gerekir.
Akif Safahat'ın ilk baskısının önsözünde derdini şöyle ifadeediyordu.
Şi'r için gözyaşı derler; onu bilmem yalnız Aczimin giryesidir bence bütün asarım!
Akif'in Safahat adlı bu dev eseri; bilgisizliğimize fikri kısırlığımıza içinde bulunduğumuz acziyetimize batı dünyası karşısındaki eziklik duygumuza bir başkaldırı mahiyetindedir.