"Kaybedilen bir hafta neredeyse bir tümenin kaybına eşitti. Şubat ayında üç tümen Gelibolu Yarımadası'nı küçük bir çatışmayla ele geçirebilirdi. 18 Mart'tan sonra beş tümen aynı işi yapabilirdi. Nisan sonunda yedi bile yetmezdi ama dokuz işi kıvırabilirdi. Temmuz başında on bir yeterli olabilirdi. 7 Ağustos'ta on dört tümenin yeterli olmadığı anlaşıldı."
Winston Churcill
1914-1915 yıllarında gerçekleşen Gelibolu Savaşı Birinci Dünya Savaşı'nın en çok tartışılan olaylarından biridir ve bugün bile hayal gücümüzün sınırlarını zorlamaya devam etmektedir. İngiliz Fransız Avustralyalı Yeni Zelandalı ve Hintli kuvvetlerin oldukça iyi savunulduğu anlaşılan yarımadaya denizden yaptıkları bu ilk modern kara çıkartması bireysel kahramanlık ve liderliklere ilişkin birçok öyküye kaynak olmuştur. Özellikle çok etkileyici olan kısmı ise tarih kayıtlarında bugüne kadar büyük ölçüde ihmal edilmiş olan savaş öncesi ve savaş boyunca kullanılan donanmanın devasa boyutudur. Lojistik destek ve ilave ateş gücü sağlayan Deniz Kuvvetleri'nin Gelibolu'daki varlığı başarıda bir süreklilik göstermese de denizaltıların ne kadar etkili olabileceğinin altını net olarak çizmiştir. Bu etkileyici ve ilginç kitap Müttefikler'in tüm denizaltı faaliyeti ve bağlantılı Alman denizaltı hareketlerine ilişkin tek kaynak olup tüm kara hava ve deniz kuvvetlerinin stratejileri ve harekâtları hakkında kapsamlı ve etkili bir analiz sağlamaktadır. Victor Rudenno'nun devriye ve teknik raporları kişisel ifadelerle birleştiren sürükleyici anlatımı Çanakkale Boğazı'ndaki dramatik ve nefes kesen savaşların hakkını tam olarak vermektedir.