Sabatay Sevi on yedinci yüzyılın ortasında yani zamanımızdan üçyüz yıl kadar önce Türkiye'de büyük bir sosyal hareket meydana getirmiş ve yalnız bizim memlekette değil Avrupada dikkati çekmiştir.
Dini veya siyasi bir takım davalar güden bir çok türediler gibi eğer o da hiçbir iz bırakmadan tarihe karışmış olsaydı zamanında uyandırdığı merak ve heyecandan dolayı yine bir dereceye kadar araştırmaya layık görülürdü.Fakat Saba tay Sevi'nin kendinden sonra bıraktığı iz hayatında uyandırdığı heyecan ve cereyandan daha önemlidir.Hatırasını pek sınırlı bir topluluk içinde olsa bile hala dipdiri yaşatmayı başaran Sabatay Sevi'yi yalnız tarihi bir konu olarak değil aynı zamanda sosyal bir zemin olarak da araştırmak gerekir.
Bu kişi memleketimizde yaşamış ve mühim bir iz bırakmış olduğu halde onun kim olduğunu neler yapmak istediğini ve neler yapmaya muvaffak olduğunu nasıl esaslara ve fikirlere dayandığını macerasının nasıl başlayıp ne şekil aldığını ve üçyüz yıllık tarihte bıraktığı izlerin ne gibi değişikliklere uğradığını anlatan etraflı değil kısaca bir tek Türkçe eserimizin bulunmaması hayret edilecek ilgisizliktir.