Bireysel toplumsal kültürel ve evrensel bir realite olan dinin bilimsel yöntemlerle öğretilmesi küreselleşen dünyamızda bugün her zamankinden daha çok önem arz etmektedir. Çağımızda gerçekleşecek sosyal değişim ve özellikle AB sürecinin ortaya çıkaracağı yeni gelişmeler ülkemizde din öğretiminin hem felsefesini hem de uygulanmasını gözden geçirmeyi zorunlu kılacaktır.
Zira Türkiye için Avrupa Birliği'ne üyelik süreci her şeyden önce farklı din ve kültürlü bir toplumla karşılaşmak demektir. Bu üyeliğin sağlıklı ve tutarlı bir üyeliğe dönüştürülebilmesi için üyeler arasındaki bilimsel ve kültürel diyaloglar önem kazanmaktadır.
Bu bağlamda farklı kültürlerş ve dinleri uyumlu bir şekilde bünyesinde barındırmayı başaran bu farklı kültür ve dinleri hatta mezheplerin taleplerini din eğitimi sistemiyle karşılayan ve demokrasının beşiği olarak kabul edilen İngiltere'nin örgün ve yaygın eğitim kurumundaki din eğitimi ve uygulamalarıyla demokrasi yolunda hızla ilerleyen türkiye'nin din eğitimi serüvenini ortaya koymaya çalışarak Batı'nın din eğitimi ve öğretimi konusunda ortaya koyduğu özgürlükçü yaklaşım başta olmak üzere birikimlerinden istifade etmek suretiyle ülkemizin din eğitimi ve öğretimine katkı sağlamayı hedeflemektedir.