"İsmimi sormuştun değil mi? Evet bana ormanda Yanık derler." diye ekledim.
Karşımda gülümsüyordu;
"Peki neden Yanık diyorlar sana?"
Başımdan geçenleri anlatsam anlar mı acaba diye kuşku içerisinde idim.
"Bizler bu dağın eteğine göç etmeden önce benim şimdiki olduğum düzlükte büyük bir yangın çıkmış fidan olarak toprakta doğduğumda o yangın izleri hâlâ üzerimde duruyormuş." diye kısa bir açıklama yaptım. Gözlerinde tomurcukların bahara merhaba demesinin mahmurluğu kalkmamıştı ama her zamanki aceleciliğimle;
"Peki senin bir adın var mı?" diye sordum.
"Şimdilik yok ama annem hep güleç bir insanmış ondan sen de bana Gülfidan diyebilirsin." diye cevap verdi.