Nâzım Hikmet üzerine yazılmış onca metin arasında Durbaş'ın yazdıkları ustaya yazılan özlem dolu eleştirel yer yer hırçın yer yer sevecen ve onu anlamanın gizli formüllerini barındıran kişisel mektuplar olarak okunmalı ve Nâzım Hikmet literatüründe istisnai yerini almalı. Türk şiirinde toplumcu geleneğin önemli şairlerinden pek azı edebiyat tarihine yönelik kuramsal bir yaklaşım geliştirmiş tarihçi kimliği ile kuramsal donanımını iç içe geçirecek bir yaratıcılığa sahip olmuştur. Refik Durbaş külliyatının bir başarısı da başta Nâzım olmak üzere çok sayıda edebiyatçı üzerine çalışmalarla dolu tarihçilik çabalarından kaynaklanıyor.
Vera Tulyakova ise Nâzım Hikmet'in hem şiirinde hem hayatında çok konuşulmuş ama az bilinen bir yere sahip.
Nâzım Hikmet'in son aşkı çalışma arkadaşı dostu ve "saçları saman sarısı kirpikleri mavi" dizesinin muhatabı Vera Tulyakova ile Refik Durbaş'ın yaptığı uzun konuşma bu "yer"e şiirsel ve kişisel olarak bakılmamış pencerelerden bakıyor.
Vera Tulyakova çeşitli biçimlerde anılarını yayımlamış olsa da Nâzım'a verdiği sözü tutmak için İstanbul'a ilk gelişinin heyecanı ile Refik Durbaş'ın sorularına verdiği cevaplar özel bir önem taşıyor. Vera'nın samimi hazırlıksız ve hâlâ aşık yüzünü Vera mitolojilerinden en uzak Nâzım'ın Vera'sına en yakın Vera'yı anlatıyor.