Salt Okunur zekice kurgulanmış bir oyun alanı. Anlatıcının sürekli devrede kalarak varlığını hissettirmesi sözü edilen oyun alanını genişletiyor. Kitabının sonuna kadar ipleri elinden bırakmayan Aylin Sökmen metinlerin arasında soluk alıp veren düş ve arzularla hareket eden kahramanlarıyla gerçekleri sağaltırken gerçek yaşamda olmayan bir bütünsellik yaratıyor.
Mehmet'in karşısında içi boş ve soluk bir kukla vardı. Gözde'ye baktıkça kendi başarısızlığını düşünüyor yaratabileceği bir varlığın bu kadar bulanık oluşu onu iyice hırslandırıyordu. Bulanıktı ama sandığından daha zeki bir oyuncak oturuyordu karşısında. Sahil balıkçısında rakı içen cilveli olmaktan çok uzak tahmin ettiğinden daha soğuk ama sinsi bir kadın... Bir anda Tülin'in rakıyı yudumladıktan sonra dudaklarını büzüştürüp iç çekiş ifadesinin tıpatıp aynısını karşısındaki kadında görünce allak bullak oldu. Ojeleri Tülin'inkiyle aynı tonda bir bordoydu. Ayağında Tülin'in evde giydiği parmak arası terliklerin çok benzeri vardı.