İnsanoğlunun dünden beslenen ve yarını besleyen bir özelliği vardır. Bunun için dünkü güzellikleri alarak geliştirmesi ve yarına yetiştirmesi gerekmektedir.
Dünümüzü ve gönlümüzü imar ve ihya eden gönül mimarlarımızdan biri de Eşrefoğlu Rumi'dir. Bursa'da Emir Sultan Ankara'da Hacı Bayram Veli Hama'da Hüseyin Hemevi'nin rehberliğinde eğitimini tamamlayan Eşrefzade Abdullah İstanbul'un feth edildiği günlerde insanların gönüllerini feth edebilecek 'nefes'lerin peşindeydi. Daim duası ise şöyleydi:
Ey Allah'ım beni senden ayırma
Beni senin didarından ayırma
Seni sevmek benim dinim imanım
İlahi din ü imandan ayırma
Ben ol dost bahçesinin bülbülüyem
İlahi bülbülünü gülden ayırma
Eşrefoğlu senin kemter kulundur
İlahi kulu sultandan ayırma