Şubat. Kış bulutları martıların altında toplanmış bir düşüşü hatırlatıyorlar sadece.
Ve kaçışta Fırat nehri Dicle'den kimsenin bakmadığı yöne fışkırıyor Tuna bile zaman başka bir zaman!
Kalkıp çiçek özü toplamak kırlardan çatıların uykusundan huzur payı çıkarmak yok artık sen ey sefil hendeseküs banabeni de küstür emekli babam darülbedayiden o da küssün rahmetli anneme de oh olsun şu direğe astım ölüm yapışan elbisesini durup dururken iç geçirdim ağlamam bundan olmadık suçlar işledim unutamadım Allah'ı
Boş bir Pazar yeri. Öğle üzeri. İkindiye devrilen güneş.
Camlar kışın çocukluğunu koruyorlar yorgun ve sıska kadınlar geçiyor sokaktan.
Rüzgârın yeşili ve yabanlık kalıyor bana bu yüzyıldan yıkanmış çimento avlulu okullarda öğrendim tarihi yol kenarlarındaki kuzey çamlarından kurumuş kozalaklardandüşümdeki limon ormanlarından geçerek Latin ozanlarına ve Cumhuriyet şiirine kapıldım.
Göklerin aydınlık haritasından sana baktım.
Bana biraz garip geldi bu enfes yenilgiler çağında Mustafa adında olmak.