Ne Pers kralı Cemşid'in ne de Şam'ın yeşil tahtına ne İsfahan kapısının Kasr-ı Ali'sine ne Rum kiliselerine ne Persapolis'in ateş tapınaklarına ne Sultan Ahmet camiine ne de Şah Abbas'ın mescidine. Hiçbirisine koşuşturmadık.
Zira bu evde Ali vardır. O gasp edilip zoraki alınmış tüm hakların sıkıntılı çığlığıdır.
Bu evde Fatıma vardır. O zulme uğramış tüm kadınların itiraz u feryadıdır.
Bu evde Hasan ve Hüseyin vardır. O'nun kendisini şehid edenleri alçaltıp rezil eden şehadeti tarihin tüm şehitlerinden daha yücedir.
Bu evde Zeynep vardır. O bizim tüm bacılarımızın gazabı kızgınlığı ve öfkesidir.