1921'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Anatole France'ın yapıtları arasında Kırmızı Zambak'ın kendine özgü bir yeri vardır. Bu romanda Anatole France'ın çalkantılı özel yaşamının da payı olduğu yazarın 1888'de tanıştığı Madame Arman de Caillavet ile ilişkisinden esinlendiği söylenebilir.
Kırmızı Zambak seçkinler ve sanatçılar çevresinde geçer siyasal yaşamdan ilginç yüzler ve davranışlar şaşırtıcı şairler ve sanatçılarla karşılaşırız. Ama özünde dönemin Floransa'sında geçen bir aşk öyküsü anlatılır.
Çevirmeni Tahsin Yücel'in deyişiyle karşılıklı bir aşk tutkusunun birbiriyle daha yeni karşılaşmış iki insanda bilinçsizce doğup gelişerek bütün benliği neredeyse bütün nesneleri sarması sonra da hiç denilecek bir nedenle yıkılıp gitmesi Kırmızı Zambak'ın temel konusudur.