Hayat öylesine güzel öylesine masum öylesine coşku doluydu ki... Onu 1996 yılında morgda yatarken gördüğüm güne kadar da öyleydi... Onsuz geçen her an benden daha çok şey alıp götürdü sanki.
Evet doğru hayat her şeye rağmen devam ediyor... Ama hiçbir şey artık eskisi gibi değil hiçbir şey göründüğü gibi de değil artık.
Her şey zaman içerisinde öyle çok değişti ki sohbetlerin chat uykuların nap öğünlerin fast food aşkların sanal olduğu bir dünya var artık.
Zaman hızla değişirken insanlar da duygular da değişiyor... Onun ölümünün ardından bana bıraktığı en değerli hediye o tatlı sesiyle bana sürekli fısıldadığı o anlamlı sözü kaldı geriye "Her fırtınalı günün ardından güneşli dingin günler gelir."