Roman yokluğun ve yoksulluğun diz boyu olduğu yıllarda küçük bir Anadolu kentinin insanlarının yaşam mücadelesinden doğan bir kitap. Kahramanlarımız yoksuldu özürlüydü ama onların da duyguları tutkuları vardı. Sevdiler. Sevgilerini dağlar taşlar uçan kuşlar açan çiçekler anladı ama bazılarına anlatamadılar ve mutsuz oldular. Fakat yıkılmadılar.
Daha çocuk yaşlarda başlayan sınırsız dostluk arkadaşlık sevgi ve birbirine kavuşamayan sonsuz aşklar.
Sonsuzlukla buluşan ruhlar. Acaba içinde yaşadığımız her şeyin maddeleştiği dünyamızda hala bir geçerliliği var mı ?
Yılmaz ve Ece'yle ölümsüz aşkı Memili ve Menekşe ile umutsuzluğu Müjgan'la aşkın feragatini anlayacaksınız.
Kader değiştirilemeyen bir yazgı mı ? Neden hep kadınların başına gelenler kaderle özdeştirilir? Kader içinde yaşadığımız tarihin ve coğrafyanın oluşturduğu kültürün tortuları mı ? Yoksa toplumsal cehaletin bizlere dikte ettirdiği zorbalık mı ?
Karşılıksız dostluğun arkadaşlığın sınırsız sevginin ve aşkın ne olduğunu nasıl yaşandığını merak mı ediyorsunuz ? Sadece elinizdeki kitabın yapraklarını çevirin.