Kerem annesini ve babasını kısa zaman aralıklarıyla kaybedince deddsiyle yaşamaya başlar.Dedesinin etkisiyle ruhunda ve davranışlarında meydana gelen değişimlerin farkına vardığında hayattaki amacına karar verir ve kendine bir yön tayin eder.Tıp fakültesinde okurken ev arkadaşı Erol'un kaybı ile yine bir sarsıntı geçirir.Bu arada yaşanan Amerika ve Irak savaşı da onu çok üzmektedir.Yaşadığı tüm bu üzücü olaylar sebebiyle hayatı daha çok sorgulamaya ve anlamlandırmaya çalşır.Bu zor dönemde ilkelerine daha çok sarılır ama başına gelen bir aşk Kerem'i ilkeleri ve aşkı sırasında seçim yapmak zorunda bırakır ve o yasak aşkını değil çektiği aşk acısına rağmen kendiyle barışık olabilmek için yine ilkelerini seçer.Ama yaşadığı aşk acısı ve gelgitler onu öyle yorar ve bi o kadar da olgunlaştırır ki kerem artık eski kerem değildir.
Bu aşktan kaçış ve kendini oyalama çabası onu çok sevdiği neyle tanıştırır.Kerem ney üflerken dünya hayatı ve Allah sevgisi üzerinde yoğunlaşarak bu iki olgu üzerinde daha çok düşünür.Ney üflemek onu düşünmeye sevk eden bir ameliye olur artık.Düşündükçe insan olarak yaratılma gayelerinin ne oladuğunu anlamaya başlar.ve aslında ilkelerine uymak için verdiği mücadelenin onu çok güzel bir maceraya sürüklediğini görür.Kerem artık öyle bir noktadadır ki manevi değerlere daha çok önem verir olmuştur.
Kalbindeki aşkı tamamen söküp atamamıştır ama onu dizginlemeyi başarmıştır.Fakat onun nerde ve nasıl olduğunu düşünmekten kendini alamadığı zamanlar epey fazladır.