Bilimsel her devrim kendisinden öncekini rafine eder ve tamamlar ancak bu devrim bilinçte de bütünsel bir sıçramayı gerektirmektedir. Böyle olduğu için Newton elmanın düşmesine neden olan gücün gezegenleri yörüngede tutan güçle aynı olduğunu fark etmiştir; Einstein uzay ve zamanın sabit değil göreli olduğunu fark etmiştir; Heisenberg dalga-parçacık ikiliği kavramını geliştirmiştir. Ve şimdi 21. yüzyılın başlarında artık başka bir sıçrama yapmaya hazırız. Bilimde bir değişiklik yapmak için doğru bir zamandayız. Bu devrim bilinci akıllı bir evrenin tam kalbine yerleştirecektir. Bilimin ayrı alanlarını birbirine bağladığımızda fiziğin bir dalı olan kuantum teorisi tarafından evrenle ilgili olarak ortaya konulmuş sonuçlar bilimin diğer alanlarına da uygulanabilir. İşte Punk Bilim bu şekilde doğmuştur: Bu yaklaşım bilimin yine radikal bir sese ihtiyaç duyduğunun fark edilmesi anlamına geliyor.
Punk Bilim sizi bilimin modern dünyadaki önemini hayatımıza nasıl destek olduğunu ve paradigmalarımızı nasıl şekillendirdiğini keşfettiğiniz bir yolculuğa çıkaracak; bilimin ruhunu nasıl kaybettiğini ve onu artık nasıl geri almaya başladığını gösterecek. Ruh bilimin içine tekrar yerleştikçe biyoloji fizik ve mevcut durumda normal ötesi olarak adlandırılan kimi bilimsel gizemler açık ve net bir hale gelir. Böylece evrim hayatın başlangıcı ve uzaktan iyileştirme gibi konularda yeni bakış açıları kazanırız. Bu anlayışı kozmolojik bilgilere uyarladığımızda mevcut durumda astrofizikçilerin kafasını karıştıran astronomik bilgilerin anlaşılmasını sağlayan kozmosa ilişkin yeni bir vizyon mümkün olabilir.
Zihinlerde yaratılacak bu devirme hazır mısınız?